{ "title": "İnsan Vücut Sıcaklığı", "image": "https://www.vucut.gen.tr/images/insan-vucut-sicakligi.jpg", "date": "21.01.2024 20:18:47", "author": "RAMAZAN ATAY", "article": [ { "article": "
İnsan vücut sıcaklığı, normal şartlar altındaki ısısı 36,5 C olarak bilinmektedir. Ancak bu değer küçüklerde ve bebeklerde 36,8 olabilir. Vücut tüm etkinliklerini bu ısı değerleri arasındaki sıcaklık sayesinde yerine getirdiği için adına \"ateş\" dediğimiz vücut ısısının yüksek derecelere çıkması vücudun bazı standart dengelerinde bir bozulma bir rahatsızlık olduğunu çok açık bir şekilde bizlere göstermektedir. Ateşin yalnızca bir hastalık olmadığını aynı zamanda da başka hastalıkların belirtilerinden bir tanesi olduğunu bilmek gerekir. Bir enfeksiyon ile ödem, aşı veya doku hasarı gibi nedenlerle vücut sıcaklığını düzenleyen termoregülatör temeldeki dengenin bozulması sebebiyle ateş oluşur. Dolayısıyla vücut sıcaklığının artmasından kaynaklanan ve bu sıcaklığın temelinde yatan etmenlerin neler olduğunun mutlaka bir Uzman bir hekim tarafından tespitinin bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini unutmamak gerekir.

İnsanın vücut sıcaklığının artmasına neden olan birkaç etmeni şu şekilde sıralayabiliriz:
Görüldüğü üzere insandaki vücut sıcaklık artışının birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu saydığımız hastalıkların başında Hiportermi gelmektedir. Belki de yukarıda belirtilen hastalıkların içinde en sık rastlanılan hastalık çeşididir.

İnsanın vücut ısısının 35 derecenin altında görülmesi anlamına gelen 'hipotermi' soğuk havanın ister istemez korkulan bir sonucudur. Soğuk havalarda uzun bir süre korumasız bir şekilde kalan kişilerde sık sık görülen bir rahatsızlık hastalık türüdür. Zamanında müdahale edilmemiş olan kişilerde kalp ritimlerinde gözlemlenen bozukluklar, kalp yetersizliğinin olması ve hatta ani kalp durmasına bile yol açabilir.

Evsiz, sokakta hayatlarını sürdürmek zorunda kalan kimseler ile yüksek rakımda yaşayan insanlarda, hiçbir kıyafet hazırlığı yapmaksızın kış sporu sebebiyle dışarıya çıkanlarda sık rastlanan bir durum olmakla birlikte özellikle de bebekler ile 65 yaşın üzerinde olan yaşlılarda hipotermi riski çok daha fazladır.

Hipotermide hastalık süreci oldukça yavaş gelişir ve birey bu durumun farkına bile varmayabilir. Uykulu olma hali, konuşmada çok belirgin bir şekilde gözlemlenen ağırlaşmalar, derin soluk alıp verme isteği, el ve ayaklarda oluşan ağırlık hissi, kontrolsüz bir şekilde yapılan el ve ayak hareketleri, davranış değişiklikleri oluşması ve titreme hipotermiyi ister istemez akla getirmelidir.

Isı kaybının yaklaşık olarak yüzde 50'si baş ve boyun bölgesinden gerçekleştiği bilindiğinden unutulmamalıdır ki mutlaka şapka, boyunluk ve bere gibi soğuktan korunmamızı sağlayan araçlar ve hatta kar maskesini bile kullanılmak koşulu ile ağız ve burun bölgesinin kapatılması gerekir.

Baş-boyun bölgesi gibi alanların dışında ısı kaybı en çok da el ve ayaklarda gerçekleşir.

İnsan vücudunun sıcaklığının artışı, aslında doğal bir savunmanın mekanizması olması sebebiyle ve doktorlar için anlamlı ve gerekli bir uyarı olmakla birlikte aileler için ise önemli bir korku nedenidir. Gereksiz yaşanan bu korkular paniklemeye ve maalesef zaman zamanda anlamsız ve hatalı uygulamalar yapılmasına sebep olabilir. Unutulmaması gereken ilk şey, bireyin vücut sıcaklığını artışını pek çok nedenden ötürü meydana gelebileceğidir.
" } ] }